Melbourne, Avustralya'nın Victoria eyaletinin başkenti ve 4.3 milyon nüfusuyla ülkenin ikinci en kalabalık şehridir. Melbourne bir milyon nüfusu aşmış şehirler arasında dünyanın en güneyinde yer alan şehirdir
Melbourne, 2002 ve 2004 yıllarında The Economist dergisi tarafından düzenlenen Dünyanın En Yaşanılabilir Şehirleri anketinde kültürel nitelik, iklim, yaşama ücreti, ve sağlık, suç oranı gibi sosyal koşullar bakımından birincilik derecesini paylaşmıştır.
Melbourne, Avustralya'nın en büyük üç şirketine ev sahipliği yapmaktadır: Telstra, BHP Billiton ve National Australia Bank. Avustralya Ticaret Konseyi, AvustralyaSendika Konseyi ve Avustralya Menkul Kıymetler Borsası'nda işlem gören şirketlerin çoğunluğu Melbourne'de bulunmaktadır.
Avustralya'nın spor kenti olarak adlandırılan Melbourne, ülkenin büyük spor müsabakalarına ev sahipliği yapmaktadır. Bunlar Melbourne Bahar At Yarışları Festivali (Melbourne Kupası buna dahildir), Avustralyan Formula Bir Grand Prix, Avustralya Açık Tenis Turnuvası ve AFL Büyük Finali. Melbourne güney yarımkürenin ilk Olimpiyatlar'ına 1956 yılında ev sahipliği yapmıştır. 2006 İngiliz Milletler Topluluğu Oyunların'da Melbourne'de düzenlenmiştir.
Şehir adını Derbyshire kasabasının Melbourne köyünde evi bulunan Birleşik Krallık Başbakanı William Lamb, 2. Vikont Melbourne'den almıştır. Kelimenin kökü Eski İngilizce'ye dayanır (mylla burne) ve "değirmen suyu" anlamına gelir. Avrupalı yerleşimciler Melbourne'e ilk 1835 yılında arazi bulmakta zorluk çektikleri Tazmanya'dan gelmişlerdir. (o zaman ki adıyla Van Diemen'in Toprağı).
Rialto Towers: Avustralya’nın en yüksek binası olma özelliğini koruyan bu binalar Collins Street caddesinde bulunmaktadır. Yerden yüksekliği 254 metre olan bir gözlem evini de bünyesinde bulunduran binadan, muhteşem Melbourne manzarasını seyredebilirsiniz. Çıkış ücreti 10 dolar'dır.
Crown Entertainment Complex: Yarra Nehri’nin kıyısında bulunan liman bölgesinde dünya standartlarında alışveriş, lüks konaklama, dinamik oyun alanları ve heyecan verici canlı aktiviteleri bulmak mümkündür. Satış mağazaları olan lüks mağazalar arasında Burberry, Louis Vuitton, Prada, Versace ve daha fazlası bulunur. Ülkenin en büyük Casino’su da burada bulumaktadır
Victorian Arts Centre: Şehir merkezinde ve nehir kıyısında konumlanmıştır. St.Kilda Road bölgesindedir. Biraz dikkatli bakarsanız Eyfel Kulesi’ne de benzetebilirsiniz. Kompleksin içinde ulusal galeri de bulunuyor. Kulenin hemen altında ise Theatres Building denilen binada müzikal, opera ve bale gösterileri yapılmaktadır.
St.Paul’s Cathedral: Şehirdeki en önemli kiliselerden biridir. 1920’li yıllarda restore edildikten sonra kuleler ilave edilmiştir. Şehrin merkezinde, işkulelerinin arasında yer alır.
Collins Street: Şehrin en ünlü caddelerinden birisi Collins’tir. En iyi alışveriş mekanları bu cadde etrafında toplanmıştır. Block Arcade isimli ilginç mimari yapıya sahip alışveriş merkezine de ev sahipliği yapar.
Parliament House: Londra’dakinden sonra dünya üzerinde en güzel parlamento binası olduğu söylenen bina Spring Street’de bulunur. Bu binanın ve binada bulunan mobilyaların birçoğunun Londra-Westminster Sarayı’ndakilerin birer kopyası olduğu bilinmektedir.
Kaptan Cook’s Cottage: Avustralya’yı keşfeden Kaptan James Cook anısına yapılmıştır ve şehir merkezinde, Fitzroy bahçeleri içinde bulunur. Melbourne şehri içindeki en eski yapılardan biridir. Victoria tarzında 1755 senesinde yapılmıştır. Aslında Kaptan Cook bu şehirde hiç yaşamamıştır. Bölgedeki ev ise onun anısını yaşatmak amacıyla 1930’lu yıllarda Kaptan Cook’un yaşadığı yer olan Cleveland şehrinden buraya getirilmiştir.
Çin Mahallesi: Süslü ve fenerlerle aydınlatılmış bir kapıdan girillen Çin Mahallesi, ülkenin yemek kültürüne düşkün olanlar için çok uygun restoranlara sahip.
Queen Victoria Market: Burası tam anlamıyla bir Pazar yeridir ve haftanın sadece belli günlerinde kurulur. Avustralya’ya özgü tüm tarım ürünlerinin en tazelerini Queen Victori market'de bulabilirsiniz. Ayrıca ucuz giyim eşyaları, antikalar ve diğer bazı ufak tefek eşyaları da Queen Victoria Market'de bulunabilir.
Royal Botanic Gardens: Dünyadaki parkların en iyilerinden birisi olarakgösterilen Royal Botanic Gardens’da şehrin aynı zaman içinde dört mevsimi yaşamak mümkündür. Park yılın her döneminde ayrı bir güzelliği yansıtıyor insana. Burada yürüyüş yapabilir ve dünyanın birçok yerinden getirilmiş olan yaklaşık 15.000 tür bitkiyi görebilirsiniz.